Tam adıyla Carlos Alcaraz Garfia, dünya tenisinin yeni gözdesi... ATP sıralamasında 1 numaraya yükseldiğinden bu yana ilgi odağı olmuş durumda.
Harika bir yıl geçiren ve kariyerinin en büyük sıçramasını gerçekleştiren İspanyol yetenek, 2022'de Amerika Açık ve 2 ATP Tour Masters 1000 dahil olmak üzere 6 ATP Tour şampiyonluğu kazandı.
En son eylül ayında Amerika Açık'ta gelen şampiyonluk ona, 19 yıl 4 ay ve 6 gün ile tarihte dünya 1 numarası olan en genç erkek tenisçi unvanını kazandırdı.
Peki, kimdir Carlos Alcaraz? Gelin yakından tanıyalım.
2021 Open de Oeiras III Challenger turnuvasında 18 yaşında en genç oyuncu olarak ilk 100'e girdi. ABD Açık'ta Alcaraz , beşinci karar setinde S.Tsitsipas'ı mağlup ederek kariyerinin en büyük galibiyetinde 4. tura yükseldi. Erste Bank Open'da, dünya 7 numarası M. Berrettini'yi yenerek ilk 10'daki oyuncu karşısında ikinci galibiyetini aldı. Sonuç olarak, 1 Kasım'da ilk 35'teki en genç oyuncu olarak ilk maçına çıktı. Avustralya Açık'ta 31. seribaşı olarak ilk kez bir Grand Slam'de seriye giren Alcaraz, Matteo Berrettini'ye beş sette kaybetmeden önce üçüncü tur gördü. Kaybetmesine rağmen New York Times onu "spordaki en heyecan verici yeni nesil yeteneklerden biri" olarak tanımladı.
Daha bir yıl önce tenis dünyası tarafından pek tanınmayan, dünya sıralamasının 133. basamağında yer alan Alcaraz, zirve yolculuğunun sinyallerini sezon başında göstermişti.
İspanyol raket, Rio Açık, Miami Açık ve Barcelona Açık'ta kupaya uzanarak ilk 10'a giren en genç tenisçi rekorunda selefi Nadal'a ortak oldu. ATP 1000 turnuvası Madrid Açık'ta tenis tarihinin unutulmayan performanslarından birini sergileyen Carlos Alcaraz, çeyrek finalde Nadal'ı, yarı finalde Djokovic'i, finalde ise Alman Alexander Zverev'i yenerek kupaya uzandı.
Djokovic ve Nadal'ı bir turnuvada art arda yenen ilk tenisçi unvanıyla tenisseverlerin dikkatini üzerine çekmeyi başaran Alcaraz, grand slam turnuvalarından Fransa Açık'ta ise çeyrek finale kalma başarısı gösterdi.
Yakın gelecekte Federer, Nadal ve Djokovic sonrası yeni bir efsaneye dönüşecek mi, bekleyip göreceğiz.